Balear Adaları Akdeniz’in tam ortasında, İspanya’nın Valensiya şehrinin doğu kıyısında, Balear Denizi’nde yer almaktadır. Yılın 300 günü güneşli olan bu adalar adeta bir tatil cennetidir ve sıcacık bir tatil adresidir. Nefes kesen gün batımlarının tadını çıkarabilir, rüya gibi sahillerin manzarası eşliğinde yemyeşil vadilerde herkesin merakla yürüdüğü yolları keşfedebilir ya da kalabalıktan uzakta, resim tablolarını andıran köylerde dinlenebilirsiniz.

Balear Adaları canlı gece hayatı ile ünlü olduğundan dolayı ilk başta helal dostu bir tatil için uygun görünmeyebilir. Fakat Müslümanlar ön yargılı olmadan adalardaki İslam mirasını keşfedebilir ve harika bir tatil için helal seçeneklerin keyfini çıkarabilir. Bunu da popüler turistik mekanlar yerine adadaki doğal güzellikleri tercih ederek yapabilir. Müslüman turistler bu çeşitlilik barındıran adaların dört bir yanında İslam mirasına ilişkin bir parça bulabilmektedir. Aynı zamanda anavatanı ve Endülüs ile güçlü bağları dolayısıyla adalarda baskın bir İspanyol kimliği göze çarpmaktadır.

Balear Adaları hangileridir?

Öne çıkan dört Balear Adası Mayorka, Minorka, İbiza ve Formentera’dır. Cabrera Adası da millî parkı dolayısıyla bahse değerdir.

Cabrera Adası

Oturumun olduğu bu beş ada dışında Balear Adaları 146 adadan oluşmaktadır. Adalara gitmenin farklı yolları vardır.

Uçak ile ulaşım: İstanbul, İzmir, Antalya gibi Türkiye’nin önde gelen şehirlerinden Balear Adaları’na aktarmalı uçuşlar vardır. Eğer Balear Adaları’nı seyahat planlarınıza eklemek isterseniz uçuşun en az 6 saat süreceğini ve aktarmalı uçuşların 12-13 saate kadar uzayabileceğini hatırlatmak isteriz.

Balear Adaları’nın İslam tarihi

Tarihte sınırlar hep anlaşmazlık sebebi olmuş ve çok sayıda değişikliğe uğramıştır. Bugün Balear Adaları İspanya’nın bir parçasıdır ama geçmişte durum farklıydı. 707 yılında Emevi askerleri yoğun saldırılarla adalarda egemenlik kurmaya çalışmıştır. 903 yılında İsam al-Jolani Balear Adaları’nın ilk valisi olmuştur. Adalarda yaklaşık olarak üç yüz yıl sürecek olan İslam tarihi bu şekilde başlamıştır. İspanya’nın Katalonya bölgesi ile Kuzey Afrika arasında stratejik bir noktada bulunan adalar Dârülislâmın (Müslüman toprakları) genişletilmesi için ideal merkezdi. Bunun yalnızca askeri değil aynı zamanda ticari ve kültürel faydaları olmuştur. Roma İmparatorluğu egemenliği altındayken Balear Adaları’nın sakinleri yoksul çiftçilerden ve hatta korsanlardan oluşuyordu. Müslümanların adaya gelişi adaların ekonomik faaliyetlerini geliştirmiştir.

Adaların kaynaklar bakımından zengin olduğuna ilişkin şöhretine kavuşması 10 ve 11. yüzyılda olmuştur. Balear Adaları’nda ikamet eden Araplar, Berberîler ve Slavlar ekonomik durumun iyileşmesini sağlamıştır. Adaları ticaret ve kültür merkezi haline getiren bu durum bugün mutfağında, kırsal yörelerinde ve alt yapısında belirgindir. Adalardaki Müslümanların modern sulama sistemleri yapması doğal kaynakların daha da zengin hale gelmesini sağlamıştır. Endülüs, Avrupa ve Mağrip topraklarında meyvelerin, zeytinyağının ve tuzun satılmaya başlanması ise Orta Çağ döneminde gerçekleşmiştir. Ayrıca Balear adalarındaki hayvanlar o kadar talep görmüştür ki bunlar Hristiyan ve Müslümanlar tarafından seferlerde ve savaşlarda kullanılmıştır.

Gelişmiş sulama sistemlerinin geliştirilmesi adaların kalkınma sürecini hızlandırmıştır. Katalan dilindeki bitkiler ve sulama sistemi ile ilgili Arapça kökenli kelimeleri inceleyerek bugüne ulaşan İslam etkisinin izini sürmek mümkündür. Arapça’dan gelen bu kelimeler İslamiyet’in adalarda tarımı ciddi anlamda etkilediğinin en somut kanıtıdır. Mimaride somut bir İslam etkisi bulmak zorken Arap etkisini yemekler, dil ve adaların kendine has yapısında gözlemlemek mümkündür.

Günümüzde adalarda İslam

Balear Adaları’nın nüfusu son yüzyıl içerisinde 1 milyon artmıştır. Tüm adalarda yaşayan insan sayısının %80’i Mayorka’da ikamet etmektedir. 2017 yılında bir nüfus memuru nüfusun %16,7’sinin İspanyol olmadığını ve göçmenlerin büyük bir kısmının Fas kökenli olduğunu bildirmiştir. En çok, Katoliklerin bulunduğu adalarda Fas, Senegal, Pakistan kökenli Müslümanların, ve hatta İspanyollar ve ikinci nesil göçmenler arasından Müslümanlığı seçenlerin sayısının arttığı bilinmektedir.

Adalarda İslam mirasını temsil eden yerler

Mayorka

Adada Müslüman egemenliği olan dönemde Mayorka’nın başkenti olan Palma başlangıçta  Madina Mayurqa olarak anılırdı ve adeta Balear Adaları’nı birleştiren canlı bir merkezdi. En büyük ada olan Mayorka metropol olmasının yanı sıra Müslüman ve Hristiyan bölgeleri arasında kültür, ticaret ve ilim paylaşımlarının büyük kısmının başlangıç noktasıdır.

Mimari ve işlevsel biçimi bakımından İslam dönemine ait bir klasik olan Arap Banyoları’nı ziyaret edebilirsiniz. Orta Çağ döneminde batıda hamamların popülerliği azalmış olsa da Avrupa’daki Müslüman toprakları önemini korumuştur.

Mayorka'daki Arap Banyoları

Palma’nın tam merkezinde yer alan Diocesa Müzesi 13. yüzyılda piskopos sarayı olan bir  Hristiyan müzesidir ve içeride birçok Arap ve Mozaraplardan (Müslümanların bölgeden sürgün edilmesinden sonra geride kalan Yahudiler ve Müslümanlar) kalan eserler sergilenmektedir.

Alfabia Bahçeleri doğanın insana sunduğu güzellikleri tam anlamıyla takdir edeceğiniz adrestir. Harika bir şekilde düzen verilmiş birbirinden hoş kokuları olan çiçeklerle dolu olan yemyeşil bahçeler 13. yüzyılda başa geçen Müslüman vali için yapılmıştır. Aragon Kralı I. James Balear Adaları’nı fethettiğinde Alfabia Bahçeleri'ni dayısına hediye etmiştir. Dayısı ise bahçeleri Mağripli bir aileye satmıştır. Bahçeler zaman içerisinde İspanyol ve Arap kimliğini korumuştur.

Alfabia Bahçeleri

Almudaina Kraliyet Sarayı’nın Hristiyan Gotik tarzından ve Endülüs Müslüman egemenliğinden esintiler taşıyan incelikli bir mimarisi vardır. Saray her dönem resmi ve siyasi açıdan önemli olmuştur. 11. yüzyılda Balear Adaları valisi eski kalede yaşamıştır ve bugün İspanyol kraliyet ailesi sarayı burayı dinlenme amaçlı kullanmaktadır. Paseo de Ronda ise bahçelerin güney kısmındaki kemerli giriştir ve orjinal kaleden kalan antik kısımdır.

Almudaina Kraliyet Sarayı

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Serra de Tramuntana sıra dağlarında yer alan Galilea köyü günümüzde Mağrip teknolojisini ve sulama sistemlerini korumaya devam etmektedir.

Pollensa beldesinde düzenlenen “La Patrona” Festivali - Mayıs ile ağustos ayları arasında Mayorkalılar kimlik ve kültürün ön planda olduğu kutlamalara katılmaktadır. Müziğin, havai fişeklerin ve geçitlerin taçlandırdığı bu festivalde Hristiyanlar ile düşmanları Mağripli Müslümanlar arasındaki çatışmaların canlandırıldığı oyunlar da yer almaktadır.

Mayorka'daki bütün helal dostu tesislerimizi keşfedin.

İbiza

Zengin bir tarihi ve kültürü olan İbiza’da adanın Mağripliler tarafından keşfedildiği MS 900 yılından itibaren güçlü bir İslam varlığı göze çarpmaktadır. Mağripliler adaya refah ve barışın yanı sıra bugün hala uygulanmaya devam edilen sulama ve tarım tekniklerini getirmiştir. Mağripliler İbiza’daki egemenliklerini Katalanların adayı işgal ettiği 1235 yılına kadar, 300’den fazla yıl boyunca sürdürmüştür.      

Can Marçà Mağaraları İbiza’da görülmeye değer yerlerin başında gelmektedir. Koni biçimindeki dikitleri ve ürkütücü bir doğa içerisindeki gölleri ile sizi farklı alemlere götürecek mağaraların gizemli bir geçmişi vardır. Orta Çağ’da ve Rönesans döneminde bu mağaralar kaçakçılar ve korsanlar tarafından sıkça kullanılırdı. Akdeniz tarihin her döneminde güç ve entrikaların ön planda olduğu adres olmuştur. Bu yüzyıllarda da Müslüman ve Hristiyan gemileri adaları hazinelerini saklamak için kullanmıştır.

Can Marçà Mağaraları

İbiza Adası'nda zamanın durduğu köylerden biri olan ve ziyaretçileri masmavi gökyüzü ve baskın parlak beyaz bir renk ile karşılayan Balafia, adanın en eski köylerden biridir. Tarihçilerin birçoğu köyün geçmişinin İslamiyet’in egemen olduğu döneme dayandığını kabul etmektedir. Başlangıçta yalnızca evlerin, tarlaların ve çiftliklerin olduğu köyde zamanla değirmenler, seramik fırınları ve kuyular yapılmıştır. Mağripliler zamanında abdest almak gibi günlük her türlü ihtiyaca yönelik olarak kullanılan Balafia Kuyusu bugüne kadar ulaşmayı başarmıştır.

Balafia'da tarihi bir ev

Şehrin üst kısmı anlamına gelen Dalt Vila tüm İbiza’ya ve limana yukarıdan bakan, şehrin müstahkem Eski Kent alanıdır. Fenikeliler döneminden kalan Tarihî Kent bölgesi UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır ve ziyaretçileri 2.500 yıl öncenin büyüleyici atmosferine götürmektedir. Her bir köşede farklı bir hikaye, gizem ve cazibe noktası bulunmaktadır. Ayrıca turistlerin mükemmel fotoğraflar çekebilecekleri harika manzaralar da vardır.

İbiza'nın müstahkem Eski Kent bölgesi Dalt Vila

İbiza’nın İslam mirası ilgisini çeken gezginler tarihî kent bölgesi olan Dalt Vila’daki Casa de la Curia’nın (Curia’nın Evi) içinde bulunan Madina Yabisa Bilgi Merkezi’ni ziyaret edebilir. Evin kendisi Arapların döneminden kalan tarihi bir surun bir parçasıdır. Ayrıca görsel ve işitsel teknolojinin de kullanılması ile birlikte ziyaretçilere adadaki İslam tarihini keşfetme imkanı sunulmuştur.

İbiza'daki bütün helal dostu tesislerimizi keşfedin.

Minorka

Mağripliler döneminde Medina Minorka olarak anılan Minorka Adası'nın adı gibi İslam geçmişi de korunmuştur.

Ciutadella de Minorka Katedrali adanın Müslüman egemenliğindeyken yeniden Hristiyanlar tarafından fethedilmesinin hemen ardından inşa edilen bir Roma Katolik kilisesidir. Yeni bir dinin egemenliğini sağlamanın en yaygın yolu izlenerek yeni katedral 1287 yılında Kral III. Alfonso’nun emriyle Minorka şehrinde ulu caminin bulunduğu alana inşa edilmiştir. Başlangıçta katedralde eski caminin bazı kısımları muhafaza edilmiştir fakat bugün kilisede camiden geriye yalnızca minare kalmıştır. Katedralin İslam ile bağlantısı Türklerin katedrali yağmaladığı, büyük bir yangın başlatarak yapılara ve süslemelere zarar verdiği 1550 yılına kadar devam etmiştir. Bu saldırı Akdeniz gibi zorlu bir coğrafyada Müslümanların ve Hristiyanların egemenlik sağlamak için kurguladıkları daha büyük bir siyasi planın parçasıydı.

Ciutadella de Minorka Katedrali

Santa Águeda Kalesi’nin kalıntıları Romalılar, Araplar ve Argonyalıların Minorka’daki varlığını temsil etmektedir. Yüksekliği 264 metre olan kaleye Romalılardan kalma bir yoldan ulaşılmaktadır. Kale Müslümanların Minorka’da savunma amaçlı inşa ettikleri en büyük ve en önemli yapıdır.      

Mahon Limanı dünyanın en uzun doğal limanlarından biridir. Bugün huzurlu ve canlı bir yer olsa da liman geçmişte çoğunlukla saldırıların ve çatışmaların adresi olmuştur. Roma’nın düşüşünden sonra Vikingler ile Araplar Kordoba halifeliği Balear Adaları’nda tam bir egemenlik sağlayana kadar fetih girişimlerinde bulunmuştur. 1535 yılında Barbaros Hayrettin Paşa’nın önderlik ettiği Mahon Saldırısında yaklaşık 6.000 kişi esir alınmış; bu durum adayı son derece olumsuz etkilemiştir.

Mahon Limanı

Antik Roma şehri Sanisera’da bulunan doğal bir liman olan Sanitja Limanı ünlü bir Romalı yazar olan Yaşlı Plinius’un eserlerinde de geçmektedir. Arkeolojik kalıntılar Akdeniz’de yaşayan birbirinden farklı kültürleri yansıtmaktadır. Bu liman kenti Müslümanların işgalinin ardından, Endülüs ile ticareti kolaylaştırdığı için kullanılmaya devam edilmiştir. Balear Adaları’ndaki en eski caminin Antigua De Sanitja Camii olduğuna inanılmaktadır. Geriye yalnızca silik kalıntılar kalmıştır ama inişli yokuşlu tarlaların ve masmavi denizin manzarası eşliğinde, doğanın tam içinde ibadet edebilirsiniz.

Minorka'daki helal dostu tesislerimizi keşfedin.

Formentera

12 binlik nüfusu ile Formentera oturumun olduğu adaların en küçüğüdür. Rahatlatıcı bir atmosferi olan Formentera bembeyaz plajları, turkuaz renkli suları ve yemyeşil yürüyüş parkurları ile göz dolduran harika bir cazibe merkezidir. Barbar korsan saldırıları tehdidi yüzünden 1403 yılından 18. yüzyılın başlarına kadar adada oturan kimse kalmamıştır. Barbarların Akdeniz’deki egemenliklerini güçlendirmek için sık sık gerçekleştirdikleri saldırılar yerlilerin adadan ayrılmasına neden olmuştur.

Formentera

Formentera'daki helal dostu tesislerimizi keşfedin.

Camiler ve ibadethaneler

Mayorka birkaç cami ve ibadethaneye ev sahipliği yapmaktadır ve nüfusu dolayısıyla en çoğu da başkent Palma’da bulunmaktadır. Palma’daki Abdurrahman Camii toplumdaki farklı grupların tercih ettiği ve yakınlarda farklı helal restoran seçeneklerinin bulunduğu bir camidir. Yine Palma’da yer An-Nour İslam Merkezi gelenleri günün her saatinde hoş bir şekilde karşılayan dinî bir merkezdir.

İbiza popüler plajlardan biri olan Cala Gracio yakınlarında yer alan ve kadınlar ile erkeklere ayrı ibadet alanları sunan küçük ve bakımlı Fatih Camii’ne ev sahipliği yapmaktadır. Esselam Camii ve Paz Masjed Salam Camii incelikli İslamî ve Mağribî tarzları ile hemen dikkat çekmektedir.

Minorka ve Formentera’da resmî bir cami yoktur fakat Müslümanlarla konuşursanız sizi yöredeki ibadethanelere yönlendireceklerdir. Balear Adaları’nda cami bulmanın en iyi yolu yerli halka sormak ve İspanyolca’da cami anlamına gelen mezquita kelimesini kullanmaktır.

Bahse değer bir otel: Jumeirah Port Soller Hotel & Spa, Mayorka

Jumeirah BAE şirketidir ve günde beş kez namaz ibadetine son derece saygı duymaktadır. Mayorka’daki Jumeirah Port Soller Hotel & Spa’nın odalarında seccade bulunmaktadır ve kıble işaretlenmiştir. Birçok otele girişte servis edilen kokteylin yerine bu otelde meyve ve meyve sepeti sunulmaktadır ve personel helal özellikli seçenekler konusunda önerilerde bulunabilmektedir.

Balear Adaları’ndaki helal yiyecek ve restoranlar

Helal restoranların büyük çoğunluğu Mayorka’da bulunmaktadır ve Hint, Türk, Fas ve Lübnan yemekleri sunmaktadır. İbiza’daki seçenekler daha kısıtlı olsa da helal restoranlar İbiza şehrinin Figueretas bölgesinde yoğunlaşmaktadır. Büyüklükleri ve az nüfusu dolayısıyla Minorka ve Formentera adalarında daha fazla vejeteryan yemek ya da deniz ürünü yemeği bulma şansını bulabilirsiniz. Balear Adaları’nın mutfağı Katalan ve Akdeniz mutfağı ile benzerdir. Özellikle sebze ve hububat konusunda zengin olan adaların mutfağı Müslüman gezginlerin helal seçenek arayışı için idealdir.

Adalara gittiğinizde şunları mutlaka denemelisiniz:

Flao: Arabistan’a özgü tatlı ya da tuzlu peynirli tartı.

Coca: Tüm klasikleri vejeteryan olan Balear pizzası.

Coca, the Balearic pizza

Arros de Peix: Pirinç ve balık ile yapılan paella benzeri yemek.

İlk bakışta masum görünen fakat domuz yağından yapılan hamur işi Ensaimada’yı yemekten kaçının. Adı bile Arapça’da yağ anlamına gelen shahim kelimesinden türetilmiştir. Adalarda birçok yemekte zeytinyağı kullanılsa da tükettiğiniz yemeğin içinde domuz yağı olup olmadığını kontrol edin.  

Balear Adaları'ndaki helal dostu tesislerimizi keşfedin.

You’ve successfully subscribed to Halalbooking
Welcome back! You’ve successfully signed in.
Great! You’ve successfully signed up.
Your link has expired
Success! Check your email for magic link to sign-in.